Tobacco Atlas verilerine göre Türkiye’de her yıl 65.000’den fazla kişi sigara kaynaklı hastalıklardan ölüyor ve yüz binlerce kişi hastaneye yatıyor. Sigaranın tasarımı, bağımlılık yapan ve dopamin salgılatan nikotin gibi kimyasalların kan dolaşımına taşınmasını kolaylaştırıyor. Ortalama bir içici sigara başına 1-2 miligram nikotin soluyor. Nikotin, sigara bağımlılığının itici gücü. Tiryakiler, stres giderici bir dopamin patlamasını arzuluyor ve nikotin de bunu sağlıyor. Ortalama bir kişi her yaktığı sigarayı 10 kez içine çekiyor. Yani 20 sigara içeren bir paket, yaklaşık 200 çekimlik nikotin sağlıyor.
Sigara, bağımlılık yapıcı nikotinin dışında, en az 69’unun kansere neden olduğu bilinen 7.000’den fazla kimyasal içeriyor. En zararlı toksinlerden biri, “katran” adı verilen yan ürün. Yanan tütünün dumanını soluduğunuz zaman bu kahverengi tortu akciğerlere giriyor, organın zarını ve trakea duvarlarını kaplıyor. Bu iç duvarlarda “sil” denilen, minicik tüy gibi hücreler var. Bunların görevi, kirletici maddeleri ve tozları yakalayarak vücut tarafından emilmelerini önlemek. Ama katran biriktikçe bu hücreler işlemez hale geliyor. Davetsiz misafirleri kovamıyorlar, vücutta enfeksiyon riski artıyor ve zehirli kimyasalların vücuda girmesi için adeta bir geçit açılıyor. Katran birikmeye devam ettikçe, bir zamanlar pembe olan sağlıklı akciğer sonunda gri veya siyaha dönüşüyor.
Dumanla birlikte vücuda girebilen yüzlerce toksinden biri olan bu ölümcül kokteylin neden olabileceği potansiyel hasar çok büyük. Akciğer kanserinden ölümlerin %84’üne ve kronik obstrüktif akciğer hastalığından (KOAH) ölümlerin %83’üne sigara neden oluyor. Ancak sigaradan etkilenen tek organ akciğer değil. Aslına bakılırsa insan vücudunun neredeyse her parçası sigaradan olumsuz etkilenebilir. Tansiyonu yükseltmeden deriyi grileştirmeye, felçten kısırlığa uzanan birçok zararı var. Günde tek bir sigara içmek bile kalp hastalığı riskini %48 ve felç riskini %25 artıyor.
Kaynak: How It Works