Hava ulaşımı dünyadaki karbon emisyonunun yüzde ikisinden fazlasından sorumlu. Bu yüzden amaç, fosil yakıt tüketimini azaltmak. Mühendisler ve bilim insanları şu sıralar seçenekleri araştırıyor fakat hidrojen yakıtı güvenliği ve havacılık sektöründe biyoyakıt kullanımının geç devreye girmesi konusundaki endişeler sebebiyle, üreticiler gözlerini güneş enerjisine dikmiş durumda.
Solar Impulse 1
Solar impulse 1, bir Boeing 747’nin kanat genişliğine sahip olsa da, bir otomobil ağırlığında ve bu yüzden güçlü rüzgarlar iniş ve kalkışta onu kolaylıkla rotasından saptırabilir. Bir uçuşun başlayabilmesi için, ilk önce pil gücü ve güneş enerjisinin pervaneleri döndürmesi gerekiyor. Bu hafif araç daha sonra burnunu havaya kaldırarak kolaylıkla yükselebiliyor.10.668 metre yukarıdaki türbülansı geçtikten sonra, yavaşça bulutlara doğru yükseliyor.
Güneş panellerinin gerekli olan güneş ışığını alabilmesi için, pilotun usta bir şekilde yoğun bulutların arasından sıyrılabilmesi gerekiyor. Uçağı döndürmek için kanadın bir tarafındaki pervane hızlanıyor. Güneş panelleri, uçak 8.534 metreye tırmanıp 1.524 metreye süzülürken, gece kullanılacak enerjiyi biriktirmek için gün içinde uçağın pillerini şarj ediyor. İniş zamanı geldiğinde, pervanelere giden güç kapatılıyor ve araç yeryüzüne doğru süzülüyor.
Solar Impulse 2
Solar Impulse 2 (Si2) ise 2014’te tamamlandı ve ilk yakıtsız tam Dünya turunu gerçekleştirdi. Solar Impulse 2 tüm beklentileri aşarak, dünyanın çevresinde toplamda 558 saat 7 dakika süren 17 etaplı bir yolculuk yaptı. Uçuşun her etabı, hava şartlarından en iyi şekilde yararlanmak için özenle planlanmış ve programlanmış. Ekip, yakıt kullanmadan, saatte 75 kilometre hizla 43.000 kilometre yol kat etti. Solar Impulse 2, aynı evlerin çatılarında kullanılan güneş panelleri gibi güneş pili hücreleri kullanarak güneş ışığından elektrik üretiyor.
Bu yarı iletken hücreler çok ince ve silikondan yapılıyor. Bu malzeme yalıtkan gibi davranırken elektriği de iletebiliyor. Güneş ışığındaki fotonlar bir hücreye çarptığında, elektronları silikon plakasında bir yönden diğer yöne hareket ettiriyor. Bu elektron akımı, elektrik akımı yaratarak, bağlı bir devrede toplanan elektriği üretiyor. Solar Impulse 2’nin yüzeyine 17.000’in üzerinde hücre bağlı.
Solar Impulse, sınırları zorlamak için çalışıyor. Sadece dünya rekoru kırmak için değil, bu teknolojinin gelecekteki uçuşlar için de uygulanabilir bir seçenek olduğunu göstermeyi hedefliyor. CEO, kurucu ve pilot olan Andre Borschberg, “Dünya‘nın çevresinde dönmek gerçekten zor bir görev. Gösteriden daha çok, bu teknolojilerin gerçekten güvenilir ve sağlam olduğunun kanıtı” diyor. Maceracı Piccard, 1999’da Dünya çevresinde hiç durmadan ilk balon uçuşunu gerçekleştirmişti.
Eski İsviçre Hava Kuvvetleri pilotlarından Borschberg aynı denemede bir helikopter ve uçak kazasından kurtularak ciddi bir tehlike atlatmıştı. Dünya turu projeleri, teknik zorluklar ve yetersiz uçuş koşulları içeriyor fakat pilotların yetenek ve deneyimleri birleşince Solar impulse ekibinin yolculuğunun bir başarı hikayesi olduğu çok açık.
Kaynak: How it Works
Geleceğin teknolojisine bir adım daha yaklaştım. Uzay ve itki teknolojisini değiştirmeye kararlıyım. Yukarı hava üflendiğinde yukarı hareket sağlayan kinetik enerjinin kullanılmasının yolu açıldı. Dünya UFO’larını görmeye hazırlanın.
Mobilize edilirse geleceğin uçak teknolojisine ışık tutar.
İçerik güzel ama bu panel sistemleri daha çok geliştirilmesi lazım ebatlar aşırı büyük…