Uzaydaki nesneler ısıyı kızılötesi enerji biçiminde dışa yayıyor ama yer bazlı teleskoplar Dünya’nın atmosferi yüzünden bu enerjiyi saptayamıyor. Spitzer Uzay Teleskobu ise Güneş yörüngesinde döndüğünden bu enerjiyi görüntüye dönüştürebiliyor. Teleskop çok hassas üç aygıta sahip: bir kamera, bir spektograf ve bir de fotometre. Bunların hepsi de farklı dalga boylarında çalışıyor ve pikselleri saptayarak görüntüye dönüştürüyor.
Kızılötesi teleskopların düzgün çalışması için çok soğukta (-268°C) çalıştırılmaları gerekiyor. Spitzer, aygıtlarını en azından 2,5 yıl boyunca soğuk 7. tutacak kadar sıvı helyumla uzaya fırlatıldı. Dünya‘dan yeteri kadar uzak olduğu için de gezegenimizin yaydığı kızılötesi enerjiyi almıyor. Güneş‘in ısısından korunması için de bir güneş kalkanıyla donatılmış. Sıvı helyum deposu 15 Mayıs 2009 4DS itibarıyla boşalmış olsa da kamera hala bazı kızılötesi dalga boylarını saptayabiliyor.
Spitzer Uzay Teleskobu Teknolojisi
Güneş Panelleri: Spitzer’iniki güneş paneli, güneş radyasyonunu 427 watt elektrik enerjisine dönüştürüp teleskoba güç sağlıyor.
Güneş Kalkanı: Güneş kalkanı, ısı aktarımını en aza indirgemek için uzay aracına belli bir açıyla takılmış ve güneş ışığını geri yansıtıyor.
Kriyojenik Teleskop Düzeneği: Düzeneğin içinde teleskobun kendisi, üç ana aygıt ve bir de sıvı helyum tankı bulunuyor.
Dış Kabuk: Alüminyum dış kabuğun bir yanı ısıyı yaymak için siyah, diğer yanıysa Güneş‘in ısısını yansıtmak için parlak.
Uzay Aracı Bölümü: Bu kısım uçuş elektroniklerinin yanı sıra teleskopu kontrol eden, veri depolayan ve NASA‘yla iletişim kuran aygıtlar barındırıyor.
Antenler: Yüksek kazançlı anten Dünya‘yla ana iletişim anteni, düşük kazançlı antense yedek.
Yıldız İzleyiciler ve Jiroskoplar: Yıldız izleyiciler ve jiroskoplar gövdeye monte edilmiş. Spitzer’in uzayda düzgün biçimde kendini konumlandırmasını sağlıyor.
Kaynak: How It Works