Star Wars serisi “çok eski zamanlarda, çok, uzaklarda bir galakside” geçse de, George Lucas’in evreni film üzerinde gördüğümüz en ileri teknolojilerden bazılarını barındırıyor. Kendimize ait bir BB-8’i hepimiz isteriz ve ışın kılıçları da herkesin hayalini kurduğu silah olmayı sürdürüyor. Elbette Star Wars bir uzay fantezisi ama içinde bilimsel gerçekler de barındırmıyor değil.
Birçok şirket, filmlerde gördüğümüz droidlere, hologramlara ve lazer silahlarına çok benzer yeni icatlar peşinde koşuyor. Bu heyecan verici gelişmeler filmlerdeki teknolojinin gerçekliğe dönüşmesine az kaldığının müjdecisi. Biyonik uzuvlar, protez alanını hızla geliştiriyor. Lazer silahları savaşın cephesini değiştirebilir ve hologramlar tüm iletişim alanında çığır açabilir.
Star Wars galaksisinde akıl almaz hızlara çıkarak uzayda çok kısa sürelerde seyahat edebilen gemilerle karşılaşıyoruz. Bildiğimiz kadarıyla gerçekte ışık hızını aşmak mümkün, değil. Dolayısıyla Millennium Falcon‘un çıktığı yolculuklara biz çıkamayız ama en azından ışık hızına yaklaşmanın mümkün olduğunu düşünüyoruz.
Aslına bakılırsa bilim insanları bunu yaparak en yakınımızdaki yıldız olan Proxima Centauri’yi ziyaret etmenin yollarını arıyor. Şimdilik Millennium Falcon‘daki gibi bir “hyperdrive” motorumuz yok ama kim bilir, belki yakında bir benzerini icat ederiz.
Bu seride, Star Wars’taki biliminin ve teknolojinin gerçekte ne kadar uygulanabilir olduğuna birlikte göz atalım.
⇔ Droidler
⇔ X-Wing (Çok Yakında)
Kaynak: How It Works