Stephen Hawking (1942-2018)

Stephen Hawking, motor nöron hastalığını (ALS Amyotrofik Lateral Skleroz) yenip çağının en saygın ve başarılı bilim insanlarından oldu.

Güçlü ve renkli espri anlayışıyla bir bilim elçisiydi ve çalışmalarına halkın rahat erişebilmesi için uğraştı.

Zamanın Kısa Tarihi: Büyük Patlamadan Karadeliklere adlı kitabı en çok satanlar listesine girdi ama kaç kişinin kitabı sonuna kadar okuyabildiği ise belirsiz.

Çok sayıda televizyon programına katılan Hawking, sentezlenen sesinin de birçok kayıtta kullanılmasına izin verdi.

Stephen William Hawking, 8 Ocak 1942’de Oxford’da doğdu. Biyolog olan babası, annesiyle birlikte Almanya’da bombardımanlardan kaçıp Londra’ya taşınmıştı.

 

Oxford Üniversitesi’ni birincilikle bitirip Cambridge Üniversitesi’nde kozmoloji (evren bilimi) doktorası yaptı.

Gençliğinde at biniyor, kürek sporuyla ilgileniyordu. Ama Cambridge’teyken motor nöron hastalığı teşhisi kondu ve vücudunun işlevini neredeyse tamamen yitirdi.

2 yıl ömrü kaldı dendi

Doktorlar, 1964 yılında ilk eşi Jane ile evlenme hazırlığı yapan Hawking’in iki ya da üç yıl ömrü kaldığını söylüyordu.

Ama rahatsızlığı beklenenden daha yavaş ilerledi. Çiftin üç çocukları oldu. Geçirdiği soluk borusu ameliyatı nedeniyle sesini de yalnızca ses birleştirici cihazla kullanabilmesine rağmen 1988’de evren bilimi rehberi olan Zamanın Kısa Tarihi: Büyük Patlamadan Karadeliklere kitabını yazdı.

Kitap, 10 milyondan fazla kopya sattı ama Hawking, bunun ‘hiç bitmeyen en popüler kitap’ olduğunun farkındaydı.

Hawking, kara deliklerin kuantum fiziğinin izin verdiği ölçüde dalgalanmasıyla yarattığı enerji parçacıklarının etkileşip birbirlerini yok etmesiyle ilgili yaptığı ve ‘Hawking Radyasyonu’ olarak bilinen teoriyi keşfetti.

İngiliz bilim insanı çözümleri hesaplama veya deney yapmadan görselleştirme yeteneğiyle biliniyordu.

Belki de en ilgi çekici olan, evrenin belirlenen yasalara göre geliştiğini söylediği ‘Her şeyin teorisi’ydi.

“Bu yasaların tamamı bize evrenin nasıl doğduğuna ilişkin sorulara yanıt verebilir” dedi Hawking.

“Evren nereye gidiyor, bir sonu olacak mı? Eğer olacaksa nasıl sona erecek? Eğer bu soruların yanıtlarını bulursak, Tanrı’nın zihnini de anlamış oluruz.”

 

Popüler kültürün parçası

Hawking popüler kültürün de parçasıydı. The Simpsons çizgi filminde Homer karakteriyle yan yana resmedilmiş, BBC’nin komedi dizisi Red Dwarf’ta kendini oynamış, Uzay Yolu II: Yeni Nesil (Star Trek: New Generation) filminde hologramı yer almıştı.

Pink Floyd rock grubu da, 1994 tarihli The Division Bell adlı albümlerindeki Keep Talking şarkılarında Hawking’in mekanik sesini kullandı.

Stephen Hawking, Cambridge Üniversitesi’nde matematik profesörü olarak çalışmaya devam etti, 2011 yılında Ceviz Kabuğundaki Evren (The Universe in a Nutshell) kitabını yayımladı.

İngiliz kuramcı, hastalığının kendisine bazı faydaları olduğuna inanıyordu, rahatsızlanmadan önceki hayatından ‘sıkıldığını’ söylemişti.

Hastalığı nedeniyle birilerinin bakımına muhtaçtı. Kendisine 20 yıldan uzun bir süre bakan eşine duyduğu saygıyı her fırsatta dile getiriyordu. Eşini, 1995’te evlendiği bir hemşire için terk etmesi yakınları ve arkadaşları için şaşırtıcı olmuştu.

Hawking, 2000 yılından sonra Cambridge’teki Addenbrooke Hastanesi’ni çeşitli rahatsızlıkları nedeniyle sık ziyaret etmeye başladı. Hawking’in yıllarca sözlü ve fiziksel olarak istismar edildiği iddiaları üzerine polis, çevresindeki bazı kişileri sorguladı.

Elektrikli tekerlekli sandalyesini çoğu zaman dikkatsizce kullandığı bilinen Hawking, vücudundaki yaraların fiziksel istismardan kaynaklanmadığını söylüyordu. İddialarla ilgili herhangi bir işlem yapılmadı.

İngiliz profesör, 2007 yılında özel geliştirilen bir uçağın içinde yer çekimi olmayan ortamı deneyim eden ilk felçli kişi oldu. Hawking bunu, uzay seyahatine ilgiyi artırmak için yaptığını söyledi.

 

Hawking uzayla ilgili görüşlerini şöyle dile getirmişti:

“Yeryüzündeki yaşamın, aniden çıkabilecek bir nükleer savaş, genetiği değiştirilmiş bir virüs gibi felaketler ve giderek artan başka tehlikelerle yok olma tehdidiyle karşı karşıya olduğuna inanıyorum. İnsanoğlunun uzaya gitmediği sürece bir geleceği olduğunu sanmıyorum. Bu yüzden, insanların uzaya ilgi duymasını teşvik etmek istiyorum.”

Hawking’in hayatı ilk eşi Jane Hawking’in tanıklıkları ve yaşadıklarına dayandırılan bir filmle beyaz perdeye taşındı. The Theory of Everything (Her Şeyin Teorisi) adlı film 2014 yılında vizyona girdi.

Hawking, kendisini oynayan Eddie Redmayne ile role hazırlık sürecinde bir araya geldi.

Discovery Channel’daki bir programda Hawking, başka bir yerlerde bir hayat olduğunu düşünmenin mantıklı olduğunu söyledi, uzaylıların da yeryüzünü istila edip kaynaklarını ele geçirdikten sonra terk edebileceği uyarısını yaptı.

Hawking, bir yazısında tüm hayatı boyunca motor nöron rahatsızlığından mustarip olmasına rağmen, bu hastalığın kendisini çekici bir aileye sahip olmak ve başarıya ulaşmaktan alı koyamadığını dile getirdi ve umuda dair şunları söyledi:

“Bu da umudu kaybetmemeniz gerektiğini gösteriyor…”

Kaynak:www.bbc.com

Yorum yapın