Tarihte İdam İcatları

Bazı mucitler tarih boyunca hünerlerini korkunç biçimlerde kullandı, akıl almaz ızdıraplara ve ölümlere yol açan birçok  icat ettiler. Bu bölümünde bu icatlardan kurbanı idam etmek için kullanılanları öğreneceğiz.

Pirinc Boga

Pirinç Boğa

Şimdiye dek icat edilmiş en vahşi idam yöntemlerinden biri, içi boş bir boğa heykeliydi. Eski Yunan’da, Atina’lı bronz ustası olan Perillos tarafından yapılan bu boğa, Agrigentumlu Phalaris isimli merhametsiz tirana hediye edilmişti.  Suçluları canlı canlı kızartan bu alet aynı zamanda bir müzik aletiydi ve kurbanın umutsuz haykırışlarını, Perillos’un tanımıyla “en tatlı, en dokunaklı, en melodik böğürtülere” dönüştürüyordu.

Mucidin iddiasına inanmayan Phalaris, Perillos’un boğanın içine girip müzik becerisini kanıtlamasını istedi. Fakat Perillos boğanın içine girer girmez kapı dışarıdan kapatıldı ve Phalaris boğanın altında ateş yaktırarak Perillos’un gerçekten haykırmasını sağladı. Fakat Phalaris, Perillos’un kendi icadında ölmesine izin vermedi ve onu boğanın içinden çıkartıp bir uçurumdan aşağı fırlattırdı.

Carmiha Germe

Çarmıha Germe

2.500 yıl önce en ciddi suçların cezası olarak geliştirilen çarmıha germe, kurbanların çok acı dolu ve uzun bir şekilde ölmesine yol açıyordu. Bilekleri ve ayakları bir haça çiviyle çakılan ya da sımsıkı bağlanan kurbanın bacakları, ölümü hızlandırmak için cellatlar tarafından kırılıyor, bunun üzerine kurbanın tüm ağırlığı kollarına biniyordu.

Bu, yavaş yavaş omuzların ve dirseklerin yuvasından çıkmasına yol açıyordu. Böylece ağırlık bu sefer göğse biniyordu. Bu durumda nefes almak hala mümkündü fakat alınan nefes verilemiyor ve kurban nihayet oksijen yokluğundan boğularak can veriyordu. Acı dolu bu işlem 24 saat sürebiliyordu. Çarmıha germe ayrıca boğulmaya ve çoklu organ yetmezliğine yol açıyordu.

Giyotin

Giyotin

Kafa kesme yöntemleri yüzlerce yıldır vardı ama 1789’da Fransız hekimi Dr. Joseph Guillotin, bunun için çok daha verimli ve acısız bir yöntem önerdi. Cellat, giyotinin ağırlıklı bıçağını tutan ipi bırakınca bıçak kurbanın boynuna düşüyor ve anında ölmesine yol açıyordu. Bu, baltayla ve kılıçla yapılan kafa kesme idamlarında yaşanan ve bazen celladın başı gövdeden ayırmak için birkaç defa vurmasını gerektiren insan hatasını ortadan kaldırıyordu . Giyotinli idamlar kısa sürse de Fransız Devrimi sırasında halkın seyrettiği çok popüler gösterilerdi ve giyotin cellatları ülkenin her yanında meşhurdu.

Elektrikli Sandalye

Elektrikli Sandalye

Elektrikle idam 1880’lerde, asarak idamdan sözde daha az acı veren bir yöntem olarak ortaya çıkmıştı. Elektrikli iskemleye oturtulan kişinin başı ve bir bacağı tıraş ediliyor, böylece elektrik direnci azaltılıyor, sonra da kurban belinden, kollarından ve bacaklarından bağlanıyordu. Sonra başın üstüne ıslatılmış bir sünger konuyor, sonra da üstüne metal miğfer şeklindeki elektrot yerleştiriliyordu. Bir elektrot da tıraşlanan bacağa bağlanıyor, sonra güç veriliyordu. Kurbanın bedeninden geçen 2.000 volt, solunum sistemini felç edip kalp krizine yol açıyordu.

Kaynak: How It Works

Yorum yapın