Mars‘la Jüpiter‘in tam arasında, dönen taşlardan oluşan ve ana asteroit kuşağı adıyla bilinen bir halka var. Güneş Sistemi‘nin oluşumunun kalıntısı olan bu taşlar, Güneş‘in kütle çekim kuvveti sayesinde sürekli bir momentuma sahipler.
Ancak bu kuşaktan iki astronomik birim (yani Dünya–Güneş mesafesinin iki katı) uzaklıkta, Truvalı asteroitler diye bilinen başıboş kaya sürüleri bulunuyor. Bunlar, adını Güneş Sistemi‘ne gizlice giren yıldızlararası davetsiz misafirlerden değil de Yunan mitolojisindeki efsanevi Truvalı savaşçılardan alıyor.
Her gezegende ya da yıldızda bu özel noktalardan beşer adet bulunuyor ve Truvalı asteroidler de bunların en stabil olan iki tanesine hapsolmuş durumdalar, o yüzden de Jüpiter‘in iki yanında 60 derecelik açıyla sabit bir yörüngede bulunuyorlar.
Küçük ve Dünya‘ya uzak olmaları nedeniyle asteroidleri saptamak zor ve bilim camiasında bu Truvalı asteroidlerin kökenine dair tartışmalar hala sürüyor. Güneş Sistemi‘nde henüz saptayamadığımız başka asteroit sürüleri de kol geziyor olabilir.
Truvalı Asteroitleri Keşif
Bu asteroidlerin kökenini daha iyi anlamak ve Güneş Sistemi‘nin erken dönemine ışık tutmak için, NASA her iki asteroit kampını da ziyaret edip yanıtlar bulmaya çalışacak bir uydu tasarlıyor. Adını insanların atası olan ve kemikleri bulunan Lucy’den alan bu sonda, 2021’de fırlatılacak ve 12 yıllık bir yolculukta farklı Truva asteroidlerine gidip bu sürülerdeki asteroidleri yakından inceleyecek
Kaynak: How It Works