Uzaydan bol miktarda temiz enerji sağlamanın yolu olarak lanse edilen uzay tabanlı güneş enerjisi (SBSP) fikri, 20. yüzyılın ortalarına kadar uzanıyor. Ama daha iyi bir gelecek vadetmesine rağmen bu teknoloji hâlâ gerçeğe dönüşemedi. Dünya‘nın atmosferi, güneş ışığı enerjisinin yaklaşık %30’unu bloke ederek yeryüzündeki güneş panellerinin verimini düşürüyor. Oysa uzaya kurulacak güneş panellerine güneş ışınları hiçbir engele takılmadan ulaşabilir.
SBSP kapsamında, güneş hücreleriyle donatılan uydular yörüngeye (muhtemelen, yaklaşık 35.800 kilometre yüksekteki jeostatik yörüngeye) yerleştirilecek ve Dünya üzerindeki bir noktada sabit kalacaklar. Reflektörler güneş radyasyonunu güneş panellerine yönlendirecek. Paneller güneş enerjisini mikrodalgaya veya lazere dönüştürecek, sonra da Dünya‘daki toplayıcılara gönderecek. Jeostatik yörüngedeki uydular Güneş‘i neredeyse sürekli olarak görebilecek.
Bazı tahminlere göre, uzaya yerleştirilen güneş hücreleri Dünya‘daki muadillerinden 40 kat daha iyi performans gösterebilir. Ancak bir şehrin tamamına enerji sağlamak için uzayda yaklaşık üç kilometre genişliğinde bir reflektör, Dünya‘da da aynı boyutta bir toplayıcı kurmak gerekiyor. NASA ve Japon uzay ajansı JAXA da dahil olmak üzere çeşitli kuruluşlar SBSP’nin fizibilitesini araştırdırma hâlâ çözülmesi gereken bazı sorunlar var. Uyduları fırlatma ve birleştirme maliyeti bir yana, enerjiyi verimli bir şekilde Dünya’ya ışınlamanın yolunu da bulmak gerekiyor. Bilimkurgu gibi görünen bu heyecan verici fikir şimdilik bilimkurgu olarak kalacak.
Uzay Tabanlı Güneş Enerjisinin Dezavantajları
Uzay tabanlı güneş enerjisinin henüz gerçek olmamasının bir nedeni var. Bir kere, bu enerjiyi toplamak için gereken büyük uyduları fırlatmak aşırı pahalı. Tahminler, SBSP ile bir şehre enerji sağlayacak bir sistemin on milyarlarca dolara mal olacağını gösteriyor. Bir de enerjiyi Dünya‘ya aktarma sorunu var. En iyi mikrodalga vericilerimiz şimdiye kadar sadece birkaç yüz metreye ulaşabildi. Lazer iletimiyle daha uzak mesafelere ulaşabiliyoruz ama bu sefer de işe yarayacak kadar enerjiyi taşıyamıyoruz. SBSP fikri rafa kaldırılmış değil ama nükleer füzyon gibi seçenekler gelecekteki enerji ihtiyaçlarımız için daha uygun olabilir.
Güneş Enerjisi
Güneş, insanlık tarihi boyunca kullandığımız miktarda enerjiyi bir saniyede üretiyor. Bu radyasyon her yöne yayılıyor ama sadece Dünya‘ya ulaşan miktar bile oldukça fazla. Anlık olarak Güneş‘ten yaklaşık 173.000 terawatt (trilyon watt) enerji alıyoruz ki bu, anlık toplam enerji kullanımımızın yaklaşık 10.000 katı. Bunun neredeyse üçte birini atmosferimiz engelliyor ve gezegenimizin %71’inin su olduğunu düşünürsek, hepsini toplamamız mümkün değil. Buna rağmen, geriye kalanı toplayabilsek bile hepimize yeter.
Kaynak: How It Works