Rusya’nın Sputnik 1 uydusu uzaya 4 Ekim 1957’de çıktığından beri Dünya uyduları ve derin uzay sondaları dahil binlerce insanlı ve insansız uzay aracı kozmosa fırlatıldı.
Son elli yılda uzay yolculuğu, sıvı ve katı yakıtların yanı sıra güneş panelleri ve radyoaktif güç kaynaklarının geliştirilmesi gibi etkileyici yenilikler sayesinde büyük yol kat etti. Böylece dünyanın her yanından uzay ajansları, bir zamanlar akla gelmeyecek kadar iddialı görevlere kalkıştı. Burada, uzay yolculuğu olayını tamamen yeni bir boyuta taşıyan en başarılı uzay görevlerinden on tanesini derledik.
Vostok 1 (1961)
1961’de Yuri Gagarin uzaya giden ilk insan oldu. Onu oraya 68 dakikalığına götüren uzay aracı Vostok 1 adında gayet ilkel bir küreydi. Dünya‘nın yörüngesini terk eden ilk insanlı araç olduğundan fazladan birçok tedbir alınmıştı.Örneğin, Gagarin kabinde serbestçe hareket edemiyor ve uzay aracını manuel olarak kontrol edemiyordu. Yine de Vostok 1 kesinlikle uzay keşif tarihinde gelmiş geçmiş en önemli uzay araçlarından birisi.
Venera Sondaları (1961-1984)
Venera görevleri Rusya’nın şimdiye kadarki en başarılı uzay keşif görevlerinden biri oldu. 1961-1984 yılları arasında 23 ayrı sonda Güneş Sistemi‘nin en sıcak gezegeni olan Venüs‘e fırlatıldı ve bunların on tanesi yüzeye inebildi. Her Venera sondası teknik bir mucizeydi, 462 dereceyi bulan sıcaklıklara göğüs gerip iki saate kadar çalışmayı sürdürebiliyordu. Venüs‘ün yüzeyi hakkında önemli veriler ve atmosferik yapısıyla ilgili detaylı bilgiler gönderdiler.
Apollo 11 (1969)
Bütün zamanların en ünlü uzay görevi olan Apollo 11, gelmiş geçmiş en hızlı roket olan Saturn V‘in üzerinde fırlatıldı. Uzay aracı iki bölümden oluşuyordu: Ay Modülü ve Kumanda Modülü. Kumanda Modülü Michael Collins’le birlikte Ay yörüngesinde kalırken Ay Modülü, Neil Armstrong ve Buzz Aldrin’i yüzeye götürdü. Apollo 11 kendinden sonra Ay’a gitme görevine çıkan ve her biri Ay’ın yüzeyinde birkaç gün geçiren beş başarılı görevin önünü açtı.
Voyager 1 ve 2 (1977-Günümüz)
Voyager programı esas olarak Jüpiter, Satürn, Uranüs ve Neptün‘ü araştırmak için yapılmıştı ama görev, sondaların şu anda gitmekte oldukları yıldızlar arası uzayın sınırını kapsayacak şekilde genişletildi. Voyager sondalarının ikisi de plütonyum-238’le çalışan üç radyoizotop termoelektrik jeneratörden güç alıyor. Her sondanın üzerinde “Altın Plak” denen, uzaylılara Dünya‘yı nasıl bulacaklarını tarif eden bir ses ve görüntü koleksiyonu var.
Pioneer 10 ve 11 (1972-2003)
Pioneer görevinin amacı, Güneş Sistemi‘nin uzak köşeleri hakkında bilgi sahibi olmaktı. Bu iki uzay aracı fırlatıldıkları zaman uzaya gitmeye kalkışan en gelişmiş araçlardı. Daha önce hiç kullanılmamış birkaç teknik aygıt içeriyorlardı. Bunların içinde, Güneş’in etkisinin boyutlarını ölçen için bir yüklü parçacık aygıtı da vardı. 1995’te Pioneer 11’le, 2003’te de Pioneer 10’la iletişim koptu ama sondalar Güneş Sistemi‘nin dışına çıkmaya devam ediyorlar. Her birinin üstünde kökenini belirten birer levha var.
Uzay Mekikleri (1981-2011)
NASA‘nın kozmosa açılan beş Uzay Mekiği, gelmiş geçmiş en büyük uzay araçlarıydı. Her biri öyle önemli görevleri tamamladı ki Dünya yörüngesine girmiş en önemli araçlar sayılabilirler. Sayısız başarılan arasında Hubble Uzay Teleskobu‘nu yörüngeye oturtmaları, daha sonra onarmaları ve UUİ‘nin modüllerinin % 80’inden fazlasını taşımaları var. Toplam 135 görev yapıldı ama bunlardan ikisi trajediyle sonuçlandı. 1986’da Challenger uzay aracı fırlatıldıktan 73 saniye.sonra patladı.
2003’teyse Columbia uzay aracı Dünya‘ya yeniden giriş sırasında parçalandı. Mekikler büyük ölçüde başarılı olarak hatırlansa da 2011’de Uzay Mekiği programı sonlandırıldı. NASA‘nın şu anda uzaya insan taşıyacak aracı olmadığı için ajans; özel firmalardan, ESA’dan ve Rusya’dan destek alıyor.
Galileo Sondası/ Uzay Aracı (1989-2003)
NASA‘nın Galileo uzay aracı uzaya 1989’da gönderildi ve Venüs‘le Dünya‘nın yanından geçtikten sonra Jüpiter‘i incelemeye başladı. Galileo bir asteroidin yanından geçen ilk uzay aracı olmasının yanı sıra Jüpiter‘in yörüngesine girme konusunda da ilk oldu. Aynı zamanda, 1995’te Jüpiter‘in atmosferine bıraktığı Galileo Uzay Sondası’nı da taşıyordu. Sonda, bu gazdan devle ilgili emsalsiz veriler sağladı. 2003’te yakındaki uydulardan birine çarpıp uyduyu kirletmesin diye Jüpiter‘e düşürüldü.
Cassini-Huygens Sondası (1997-Günümüz)
Cassini – Huygens sondası , NASA , ESA ve ASI ( İtalyan Uzay Ajansı) arasındaki ortak bir görevdi. Bu sonda çoğunlukla “şimdiye kadarki en başarılı derin uzay sondası” olarak kabul ediliyor. Sondanın yörüngedeki parçası Jüpiter‘in yanından geçti ve Satürn‘ün yörüngesine giren ilk uzay aracı oldu. İniş aracı Satürn‘ün uydusu Titan’a 2005’te iniş yapan Huygens sondasıydı. Bu, dış güneş sistemindeki ilk ve tek başarılı iniş. Çoğu sondada olduğu gibi plütonyum-238’le çalışıyordu. Görevi 2017’de bitti ve Titan’ı kirletmesin diye Satürn atmosferine sokularak yok edildi.
Hayabusa Sondası (2003-2010)
Japonya’nın Hayabusa sondası bir asteroitten örnek getiren ilk uzay aracıydı ama sorunları da yok değildi. Yakıt sızıntısı yüzünden kimyasal motorları kullanılmaz hale geldi ve birkaç mekanik sorunla birleşince sonda, daha zayıf olan iyon motorlarıyla eve zar zor döndü. Sonunda 2010’da, takviminin 3 yıl gerisinde kalarak eve vardı ama görev yine de başarılı olmuştu. Uzay araçlarındaki iyon motorları, ilk kuvvetli “itiş” değil de uzun ömürleri nedeniyle gittikçe daha popüler hale geldi.
New Horizons Uzay Aracı (2006-Günümüz)
NASA‘nın New Horizons uzay aracı, 2015’te Plüton‘a en çok yaklaşan sonda oldu. Başlıca görevi Plüton‘u incelemek olsa da yolculuğu sırasında Jüpiter‘i ve uydularını da inceledi. New Horizons Dünya’nın yörüngesini terk eden en hızlı ve güneşten kaçış rotasına fırlatılan ilk sonda: Diğer bütün uzay araçlarından daha hızlı olarak Dünya‘yı 16,26 kilometre hızla terk etti. Plüton‘la ilgili birçok bilgi sağladıktan sonra şimdilerde Kuiper Kuşağı’na doğru yol alıyor.
Kaynak: How It Works