2001: Bir Uzay Destanı (1968)
IMDB: 8,3/10
Rotten Tomatoes: %93
Senaryosu Kubrick ve ünlü bilimkurgu yazarı Arthur C. Clarke tarafından kaleme alınmıştır.Stanley Kubrick, Dr. Garipaşk filmini bitirmesinin üzerine bir bilimkurgu filmi çekmek ister; filme dönüştürülebilecek bir fikir geliştirmek üzere bilimadamı ve bilimkurgu yazarı Arthur C. Clarke’a danışır. Clarke da ‘Sentinel’ adlı kısa öyküsünü önerir. Bunun üzerine önemli bir ortaklık kurulur: Kubrick ve Clarke, eleştirmenler, sanatçılar ve izleyiciler tarafından sıklıkla en başarılı bilim-kurgu olarak anılan ‘2001: A Space Odyssey’i kurmaya başlarlar; Kubrick senaryoyu yazıp, geliştirirken, Clarke da aynı ismi taşıyan romanı yazar. Stanley Kubrick’in isteği üzerine, bu roman filmin gösterime girmesinden sonra yayınlanır.Film, alışılageldik anlatım yöntemlerinin dışına çıkması, zamanına göre son derece şaşırtıcı olan görsel efektleri, uzun süresi ve gösterime girdiğinden beri tartışılan sonu (Yıldız-çocuk sekansı) ile sinema tarihinde ün kazanmıştır.
Marslı (2015)
IMDB: 8,0/10
Rotten Tomatoes: %91
Mars’daki bir görev sırasında çıkan bir fırtınayla ekipten ayrı kalan ve o noktadan sonra da geride kalanlar tarafından bulunamayınca ölmüş olarak kabul edilen bir astronotu anlatıyor. Senaryo da bu astronotun hayatta kalma mücadelesini aktarıyor. Söz konusu olan karakter oldukça şahsına münhasır, kendisiyle dalga geçebilme yeteneğine sahip esprili bir adam. Yani bir yandan çok dramatik, öte yandan da eğlenebileceğiniz bir adam.
Yıldızlararası (2014)
IMDB: 8,6/10
Rotten Tomatoes: %71
Filmin geçtiği yakın gelecekte yeryüzünde yaşam, artan kuraklık ve iklim değişiklikleri nedeniyle tehlikeye girmiştir. İnsan ırkı yok olma tehlikesiyle yüzyüzedir. Derken yeni keşfedilmiş bir solucandeliği, tüm insanlık için umut olur. Buradan geçip boyut değiştirerek daha önce hiçbir insanoğlunun erişemediği yerlere ulaşmak ve insanoğlunun yeni yaşam alanlarını araştırmak ise bir grup astronot-kaşife kalır. Bu kaşifler, geçen 1 saatin dünyadaki 7 yıla bedel olduğu ortamda hem hızlı ve cesur olmak zorunda kalacaklardır.
İngiliz yönetmen Christopher Nolan’ın yönettiği film, 2014’ün Kasım ayında gösterime girdi.
Yerçekimi (2013)
IMDB: 7,7/10
Rotten Tomatoes: %95
Filmde Bullock ilk uzay görevindeki zeki tıp mühendisi rolunü, George Clooney ise son görevine çıkan tecrübeli astronot Matt Kowalski rolünü canlandırıyor. Önceleri son derece sıradan görünen görevde hiç beklenmeyen bir felaketin başgöstermesiyle uzay gemisi harap olur. Stone ve Kowalski uzay boşluğunda tamamen yanlız kalmışlardır. Birbirlerinden başka hiç bir dayanakları kalmayan ikili uzayın derinliklerinde kaybolur.
Derin sessizlik onlara Dünya ile bütün ilişkilerini kesildiğini ve kurtulma şanslarının kalmadığını söylerken, korkuları paniğe dönüşüp çok az kalan oksijenlerini de tüketir. Eve dönmenin tek yolu belki de uzayın derinliklerine inmek ve başka uzay istasyonlarına ulaşmaktır.
Alien (1979)
IMDB: 8,5/10
Rotten Tomatoes: %97
Görevini tamamlayarak Dünya’ya dönmeye hazırlanan kargo gemisi Nostromo’nun beş erkek, iki kadın ve bir kediden oluşan mürettebatı özel kabinlerinde uykudadır. Bilgisayarların çevredeki bir gezegende yabancı bir yaşam türü tespit etmeleri üzerine uyandırılırlar. Yasalar, akıllı olabilecek her canlının araştırılmasını emretmektedir. Dallas (Tom Skerritt), Lambert (Veronica Cartwright) ve Kane’den (John Hurt) oluşan ekip, gezegene gittiğinde terk edilmiş bir uzay gemisiyle karşılaşır. Buldukları yumurta benzeri organizmaları incelerken, bir tanesi kırılır ve yengeç benzeri bir yaratık Kane’in yüzüne yapışır. Ekip gemiye döndüğünde Ripley (Sigourney Weaver), Kane’i içeri almakta tereddüt eder. Karantina kuralları çok açıktır. Fakat mürettebat, arkadaşlarını kurtarmak için bu sorumluluğu alır.Serinin devam filmleri de ilk filmi kadar güzeldir.
Apollo 13 (1995)
IMDB: 7,6/10
Rotten Tomatoes: %95
Jim Lovell, Jack Swigert ve Fred Haise’den oluşan Apollo 13 ekibi, NASA‘nın yürüttüğü beşinci uzay görevinin sırasında ‘yarı yolda’ oksijen tanklarından birinin patlaması yüzünden güç ve oksijen sıkıntısı çekmeye başlarlar ve aracın Dünya’ya dönmesi risk altına girer. Geri kalan oksijeni idareli kullanırken donma ve havasızlıktan ölme tehlikelerini göze alan ekip ne pahasına olursa olsun yörüngeden kurtularak Dünya’ya dönmeyi deneyeceklerdir. Fakat Houston’daki komuta merkezindeki görevliler hasar görmüş olan aracın atmosferden geçerken yanarak parçalanabileceğini tahmin etmektedir…
Ay’da İlk İnsan (2018)
IMDB: 7,3/10
Rotten Tomatoes: %87
Film, astronot Neil Armstrong’un (Ryan Gosling) hayatının 1960’lardaki dönemini konu alıyor. Armstrong’un 1969’da Ay’a ayak basan ilk insan olduğu yolculuğa giden süreçte hem NASA’da yaşananlar, hem de Armstrong’un özel hayatı ve eşi Janet’la (Claire Foy) ilişkisi filmde yer buluyor.
STARGATE (1994)
IMDB: 7,1
Rotten Tomatoes: %48
İki farklı karakterdeki adam afrika çölünde bulunan antik insan trasfer edicisi Stargate’in sırrını ortaya çıkarmak için bir araya gelirler. Bu kapı bir kez çalıştırıldığında hem askeri hemde sivil amaçlar için milyonlarca ışık yılı uzaktaki galaksilere ve gezegenlere seyahat mümkün olabilecek.
PROMETHEUS (2012)
IMDB: 7,0/10
Rotten Tomatoes: %73
Prometheus” ile yeni bir mitoloji yaratan Scott, insan ırkının dünya üzerindeki köklerini araştıran bir ekibin hikayesini anlatıyor. Bu serüvende evrenin en karanlık köşelerine sürüklenen ekibin kökleri ararken buldukları, dünyanın sonunu getirebilecek bir şey oluyor. Bu durumda artık bununla savaşıp, insan ırkını bu bilinmez tehlikeden kurtarmaları gerekiyor. Alien” ve “Blade Runner”ın yönetmeni Ridley Scott tanımlanmasına katkı sağladığı türe geri dönüyor. Prometheus ile Scott ezber bozan bir mitoloji yaratıyor. Bu mitolojik dünyanın içinde bir grup kaşif, Dünya üzerindeki insanoğlunun kökenine dair bir ipucu keşfediyor. Bu ipucu gruptakileri evrenin en karanlık köşelerine heyecanlı bir yolculuk yapmaya zorluyor. Ancak yolculuğun sonunda insan ırkının geleceğini kurtarmak için korkunç bir savaşa katılmaları gerekiyor.
GATTACA (1997)
IMDB: 7,8/10
Rotten Tomatoes: %82
21. yüzyılda genetik mühendisliği çok gelişmiş ve bilimsel olarak kusursuz insanlar yaratılmaktadır. Özel pozisyonlar için yetiştirilen bu yeni süper insan ırkı yüzünden, normal yollardan dünyaya gelmiş insanlar işsiz kalmakta ve ikinci plana itilmektedir. Onlardan biri olan astronot adayı Vincent, Gattaca şirketinde ancak temizlikçi olarak iş bulabilecekken, komadaki bir atletin kan örneklerini ve kimliğini alarak iyi bir pozisyonda işe girer. Fakat şirkette işlenen bir cinayet, olayı araştıran dedektifin dikkatini Vincent’ın üzerinde yoğunlaştırmasına sebep olacaktır.
Kaynak: Sinemalar.com