Uzak Diyarlarda Vikingler
Kavimler Göçünün ardından yaşanan büyük yer değiştirme, İskandinavya’dan önemli miktarda nüfusun akmasına sebep olmuştu. 7. yüzyıl nüfus baskısının yoğun olarak hissedildiği dönemken birikmiş savaş gücü bendine sığmaz akınların habercisi oldu.
Viking tabiri aslında Norveç, İsveç ve Danimarka’dan yelken açan akıncıların ismi değildi. 18. yüzyılda İngiliz İmparatorluğu’nun kimlik inşası sırasında popülerleşmiş bir tabirdi. Viking kavimlerin deniz yoluyla yaptığı akınların genel ismiydi. Denizciler aylarca uzak kalacakları evlerinden ”Vikinge gidiyorum.” diyerek ayrılırdı.
Kuzeyliler ( Norseman) olarakta bilinen Vikingliler, ilk büyük saldırılarını Britanya kıyılarında Lindisfarn Manastırı’na (MS. 793) gerçekleştirdi. Kıyı şehirlerini yağmalamak alışagelmiş görüntülerdendi. Vikingler belirli bir bölgeyi kolonileştirecekleri zaman sadece savaşçılarını götürmezlerdi. Tüccarlar ve çiftçiler yeni toprakların zenginliğine ortak olmak için yağmaya dahil olurlardı.
[minima-alerts alert_color=’primary’ alert_header_text=”]Etkileyici gemileri ve kana susamış imajlarıyla pek çok kere filmlere, dizilere konu oldular. Kolonileştirdikleri bölgelerin yeni yerleşimcilerine dönüşecekleri 3 yüzyıllık süreçte Avrupa coğrafyasını hallaç pamuğuna çevirmişlerdi.[/minima-alerts]
9. yüzyıl çoğunlukla Britanya’nın işgaliyle geçti. Dalriada, Kenneth, Gwynedd ve McAlpin gibi kralların önderliğinde İskoçya, İrlanda ve Galler birer birer yağmalandı. irlanda manastırlarının çoğu terkedilmek zorunda kaldı. Britanya’da Nord dilleri yaygınlaşırken Jordik(York) gibi şehirler kuruldu. Hatta Dan Kral Knud (1016-1035) belli bir süre Britanya’nın en güçlü krallığı olarak boy gösterdi. Clontarf Savaşı’na değin zafer üstüne zafer aldılar.
Viking gemileri, bilinen dünyaya yayılmaktaydı. Loire, Sen ve Ren gibi nehirler üzerinden iç Avrupa’ya seferler düzenlendi. 911’de Frank kralı onlara Normandiya bölgesini yerleşim olarak göstermişti. Vikingler aldıkları yeri üs olarak belirliyor ve yayılmaya devam ediyordu. Güneybatıda Cebelitarık’a uzandılar. Bağdat halifeli ile ticaret yaptılar. Batı Rus nehirleri aracılığıyla Konstantinopolis’e (İstanbul) ulaşarak Doğu Roma’yı hedef aldılar. Bir kısmı Roma’nın Varangian paralı askerlerine dönüşerek kudüs ve Afrika seferlerinde önemli görev üstlendiler.
Pers gezgin İbn Rüstah tarafından Kiev taraflarındaki varlıkları belgelendi. Novgorod, Hedeby ve Staraya Ladoga gibi büyük ticaret merkezleri kurarak akınlardan gelen ganimetleri gelecek metalarına dönüştürme çabalarına girişmişlerdi.
Viking Çağı
[minima-alerts alert_color=’primary’ alert_header_text=’Halvdan’ın yazısı’]Muhtemelen Roma Lejyonu olarak Ayosofyayı Ziyaret etmiş Halvdan’ın, Ayosofya duvarına Rün alfabesiyle yazdığı ”Halvdan Buradaydı” yazısı ve 2017 yılında keşfedilen Viking ticaretinin nekadar büyük olduğunu kanıtlarcasına önemli olan arkeolojik keşifte bulunan yüzüklerde Allah lafzı ve kumaştaki kufi harflerle işlenmiş Ali yazısı Araplarla ticaretin boyutlarını işaret eder.[/minima-alerts]
Viking Çağı olarak adlandırılan dönemde Grönland ve İzlanda gibi keşfedilmemiş toprakları yerleşime açtılar. 10. yüzyılda Leif Eriksson önderliğinde Kuzey Amerika’ya açılıp Amerikan yerlileriyle ticaret yaptılar ve Amerika’yı ilk keşfeden Avrupalı payesine yükseldiler.
Vikingler, 1000’li yıllarda yerleşik hayata geçip Hristiyanlaşmasına kadar bu çalkantılı dönem devam etti. Viking akınları durulduğunda geriye müthiş demografik değişim ve yoksullaşmış topraklar kalmıştı.
Vikingler, Avrupa ekonomik örgütlenmesinin feodalleşmesini hızlandırdılar. Sürekli savaş hali toprakları ufak yönetimlere böldü. Kılıçlarını kınlarına soktuklarında dahi ortada hayatta kalma mücadelesi veren ufak grupların savaşı süregeliyordu.
Kaynak: Büyük İnsanlık Tarihi Vol:1