Yeniçeri birliğine ait yazılı belgeler ve objeler çok ama, onların gündelik hayatta kullandıkları kelime ve tabirlerin bir kısmı halen sözlü kültürde yaşıyor. Bu özel tabirler, günümüz argosuna ilham vermiş ve belki bazılarına da kaynaklık etmiş.
Akide Şekeri
Yeniçerilerin bağlılıklarını ifade etmek için devlet adamlarına hediye ettiği şeker. Akide; Bağlamak, düğümlemek, iman ve itikat anlamına gelen Arapça bir kelime. 3 Aylık maaşlarını aldıklarında bir rütbeli aracılığı ile Veziriazam, Yeniçeri ağası, Sekbanbaşı gibi rütbe sahiplerine memnuniyetlerini belirtmek adına ağdadan yapılan akide şekeri hediye ederlerdi.
Balta Asmak
Yeniçerinin bir yapıyı veya kişiyi kendine bağladığını ilan etmesi. Balta, Yeniçeri argosunda ” bir mal veya şahıs üzerinde sahiplik hakkını gösteren nişan” anlamına geliyordu. Son yüzyılda yeniçeriler iyice çeteleşmeye başlamıştı. Yeni yapılan bir inşaata, barakaya ya da bir konak evine musallat olmaktaydılar. ”Bıyığını balta kesmez.” tabir olunan Yeniçeri zorbası, temeli yükselen bir inşaata çiviyi çakar ve çiviye sapında mensup olduğu ortanın işareti bulunan baltayı asar ve şu mesajı verirdi. ” Bu inşaatın devam etmesini istiyorsan haracını vereceksin.” Bu olay iyice yaygınlaştı ve halk arasında tren de ya da vapurda oturduğu koltuk başkası tarafından sahiplenilmesin diye bırakılan gazete, şapka, şemsiye gibi eşyalar ”Balta” olarak adlandırıldı.
Civelek
Yeniçeri ocağı delikanlıları. ”Canlı, oynak, çekici” manasına gelen kelime. Yeniçeriler arasındaki gençleri işaretle ”yaver” anlamına gelirdi. Malesef bu güzel yüzlü genelde kapalı alanda Aşçıbaşı yanında olurlardı ve dışarı çok fazla çıkmazlardı. Bazen koğuşlarda tacize uğradıkları da bilinmektedir. Bu durumdan korunmaları için amirleri tarafından yüzlerine peçe giydirilirdi. Ocağa yeni girmiş gençlere ise Hacı Bektaş köçeği ya da nedim denilirdi.
Çalık
Ocaktan kovulan yeniçeri. Ocaktan atılan ya da idam edilen yeniçerinin ismi defterden silinirdi. Buna da ”esamesi çalınmak ” denirdi. Kovulan yeniçerinin geri ocağa alınmasına ” çalık tahsisi” denirdi.
Düzme Solak
Solak sınıfından olmayanlardan yapılan padişah muhafızı. Padişahı genelde solak denilen askerler korurlardı. Ama bazen Solak olmayan askerlerin alınması gerekirdi.
Elli Altı
Zabıtalık eden Yeniçeri. Galata Köprüsü yakınındaki Yemiş iskelesinde vaktiyle Çardak denilen yerde, belediye işlerini denetleyen Yeniçeriler bulunurdu.
Fındık
Tüfek mermisi. Osmanlının ilk kez 1343-44′teki Macar savaşlarında 1448′deki 2. Kosova savaşında tüfek kullandıkları düşünülmektedir. Bu tüfeklerde kullanılan ilk mermiler fındığa benzediği için merminin adı fındık olarak kalmıştır.
Gedikli
Eski ve kıdemli yeniçeri. Eski Türkçe’de ”çentmek, delik açmak” anlamına gelen ”gedik” kelimesi Osmanlıda ”imtiyaz” anlamına gelen bir kelimeydi.
Hoşafın Yağı Kesilmek
Yeniçerilerin isyan etmek için sudan bahaneler üretmeleri. ”Kazan kaldırmak” isyanı bu şekilde başlamış bir isyandır.
İstanbul Ağası
İstanbul‘daki Acemi Ocağının başındaki Zabit. Bazı dönemlerde şehrin asayişinden sorumlu olmuşlardır.
Kılıç Atlamak
Yeniçerinin yemin töreni ve rütbe atlaması. Eski bir Türk geleneği olarak bilinir. ”Gök girsin, kızıl çıksın!”
Leylek Çadırı
Seferde bağlı olduğu Ortadan firar eden Yeniçeri neferlerinin yakalanıp geri getirilip cellada teslim edildikten sonra ordu karargahının ortasındaki çadırda idam edilmesidir. Bu çadıra Leylek çadırı denir.
Melek Girmez Sokağı
Her ne kadar bu ismi Yeniçeriler yerine halk söylemiş olsa da, adından çağrıştırdığı gibi Yeniçerilerin fuhuş olarak kullandığı sokaktır. Bahçekapı‘da bulunan bu sokak salaş ahşap yapılarıyla bilinmekteydi. Alt katlarında kahvehaneler bulunurken üst katlarda bekar odaları meşhurdu. Bu odaları Yeniçeriler fuhuş için kullanırlardı. 1812‘de veba yayılmaya başlayınca Sultan II. Mahmud Galata, Tophane ve Üsküdar‘daki bu bekar evlerini yıktırdı.
Nöbetçi Yeniçeri
Özellikle sınırlara yakın kalelerde barış döneminde görev yapan Yeniçerilerdir. 3 yıl süresi olan bu görev bitince İstanbul’a dönülürdü.
Oturak
Emekli Yeniçeriler.
Pençik
Savaşta elde edilen esirlerin 5’te 1’inin Ocak için yetiştirilmek üzere Acemi Ocağı’na gönderilmesidir. Bu esirlere ”pençik Oğlanı” denir. Bu kanuna ise ”Pençik Kanunu” denir.
Remiz
Yeniçeri cemaat ve bölüklerin her birinin sembolü. 101 cemaat ve 61 bölüğün her birinin değişik remizi vardı.
Semer Devirmek
Bir yeniçerinin başak bir Ortaya geçmesi. Askerlerin Orta değiştirmesi çok hoş karşılanmazdı ve bu yüzden semer devirmek gibi bir isim takılırdı.
Türk’e Vermek
Devşirme çocukların yetiştirilmek üzere Osmanlı ailelerine verilmesidir. Hristiyanlardan alınan çocuklar devşirmek için Osmanlı ailelerine teslim edilirdi.
Usta
”Yeniçeri Ustası” olarak da bilinir. Yeniçerinin küçük rütbeli subaylarındandı.
Üstüf
Yeniçeri Ocağı’nın yüksek rütbeli zabitlerinin giydiği ve börkten farklı olarak çevresi dört parmak eninde sırma şeritle çevrili başlık.
Veledeş-Veled-Kul
Yeniçeriden Kapıkulu sipahi bölüklerine geçenlerden evlenip çocuk sahibi olanların yetiştirdiği oğullarına denir. Babaları öldüğü zaman Veledler babalarının yerine Ocağa geçerlerdi.
Yahni Kapan
Bey veya paşa konağında hizmet eden yeniçeri. Konakta iyi yemek çıktığı düşünülüp diğer yeniçeriler tarafından buradaki askerle takılan lakaptır.
Zağarcı
Ocağın 64. cemaat ortalarına mensup askerler.
Kaynak: Bugünü Anlamak İçin Tarih